İletişimi Anlamak

İletişimi Anlamak

İletişimi anlamak için bilmek; bilmek için öğrenmek gerek. İletişim bizim -yani Ajans'ın- temel işimiz ve hayatımızın bir parçası. Her gün markalarımızla, Ajans içinde kendi ekibimizle, sosyal hayatımızdaki aktörlerle iletişim kuruyor; markalarımızla da müşterileri arasındaki iletişim süreçlerini planlıyoruz. İletişimle bu derece iç içeyken iletişimin her aşaması, her türü ve ruhu doğal olarak ilgi alanımız dahilinde.

Sadece mesleki anlamda değil birey olarak da iletişim tüm hayat akışımızın merkezinde. Her gün rutin işlerimiz için irili ufaklı iletişimler kuruyor, bu iletişimlerden aldığımız bilgiler ile harekete geçiyoruz. Peki iletişimin ruhunu gerçekten anlıyor muyuz? Kurduğumuz bu ilişkilerin sağlıklı bir iletişim olabilmesi için farkındalığımızın yüksek olması ve iletişimin ruhunu anlamak gerek. İletişimin ruhunu anlamak için aslen iletişimin ne olduğunu iyi anlamak önemli bir başlangıç noktası. Akademik bilginin gücüne tam bu noktada başvurarak akademi dünyasının iletişimi nasıl tanımladığına bakalım.


İletişim Nedir?

İletişim nedir sorusu literatürde çok fazla kaynakla, çok geniş bir açıyla ele alınıyor. Başlık alt başlıklara, alt başlıklar da kendi içinde ikinci alt başlıklara ayırılıyor. Tabii bu iletişimin fıtratında var, incelikli iş ne de olsa. Her iletişimci, iletişimi farklı şekilde açıklayarak imajine etse de finalde tüm tanımlamalar bizi aynı yola çıkartıyor. İşte farklı isimlerin İletişim Nedir? sorusuna verdiği cevaplar;

1. Profesör Keith Davis'in "İşletmede İnsan Davranışı" adlı kitabında iletişim için yaptığı tanıma bakalım; "İletişim, bilgi ve anlayışın bir bireyden diğerine aktarılması sürecidir."
2. Kezban Tamer için; "İletişim, insanın bilgi edinmesi ve bu bilgiye göre tutum ve davranışlarıyla tepki vermesi sürecidir."
3. Prof.Dr. Ahmet Haluk Yüksel "İletişim Biliminin Temelleri" kitabında iletişimi; "Bireyler arasında anlamları ortak kılma süreci" olarak tanımlar.
4. Prof.Dr. Günsel Koptagel "Tıpta Davranış Bilimleri" kitabında; "İletişim, bir insandan diğerine, bilgilerin, fikirlerin, duyguların, tutumların ve kanaatlerin sözlü veya sözsüz olarak aktarılması sürecidir." diye açıklar.
5. Prof.Dr. Haluk Gürgen ise "Duygularımızın, düşüncelerimizin bilgilerimizin en az iki kişi arasında paylaşılması sürecidir." der.

Farklı akademisyenlerden gelen farklı iletişim tanımlarına baktığımızda hepsinin ortak ifadesi, iletişimin bir süreç olduğu. Bu alma-verme sürecinin 3 temel unsuru var;

1. Kaynak (mesajın çıktığı kaynak)
2. Araç (mesajın iletildiği araç)
3. Alıcı (mesaja maruz kalan alıcı)

Hatırlarsınız; Cem Yılmaz bu iletişim sürecini son derece jenerik mizahi bir özetle sunar; "message transferred by the transmitter from the source to the receiver." :)

Peki, şimdi iletişime çok daha farklı bir noktadan bakalım; Paleolitik dönemde ilk insan diye adlandırılan Neandertaller'in mağara duvarlarına çizdiği resimler, kullandıkları kesici ve delici aletler, çanak ve çömlekler bugün bizlere, o insanların yaşamlarına dair bilgiler sunuyor; doğa ve hayvanlarla kurdukları iletişimi, hayatta kalma çabalarını anlatıyor. Mağara duvarlarına çizilmiş resimlerin bugüne taşıdığı bilgilerin hem sosyolojik hem de sanat ve sanat tarihi açısından önemi büyük. Pech-Merle Mağarası'nın duvarında keşfedilen "benekli at" figürü, bize o dönemde yaşamış atların bilgisini taşır. Chauvet Mağarası'nın duvarlarında, birbirleriyle savaşıyor gibi resmedilmiş gergedanlar ve aslanlar, bize bu hayvanların gruplar halinde yaşamaları, etçil olmaları ve anatomik yapıları hakkında bilgi taşır. Yine kazılarda çıkartılan kesici ve delici aletler, o dönemde yaşamış insanların el becerisi ve bir objeyi kullanabilme yeteneklerine dair bilgiler aktarır. Bu eski insanlar için bir iletişim kurma biçimidir ve o günkü bilgileri bugüne aktaran veriler içerir.

Günümüzde ise pek çok kırılımla alt ve daha alt dallara ayrılan iletişim, başlı başına bir bilim haline geldi. Bir bilim dalı olarak iletişimi konuşmadan önce günümüzdeki iletişim türlerini ve iletişimin şekillerine bakmalıyız.


İletişim Türleri ve Şekilleri Nelerdir?

İletişim Türleri, iletişimin kurulma yöntemine göre farklılaşır;

1. Sözlü İletişim: Mesajın ses ve konuşma yoluyla alıcıya aktarıldığı iletişim türüdür.
2. Sözsüz İletişim: Mesajın jest ve mimikler ya da işaret dili yoluyla alıcıya aktarıldığı iletişim türüdür.
3. Yazılı İletişim: Mesajın harf, rakam ve şekiller yoluyla alıcıya aktarıldığı iletişim türüdür. Yukarıda bahsettiğimiz paleolitik dönem mağara resimleri yazılı iletişim örneğidir.

İletişim Şekilleri, iletişimin kurulma şekline göre farklılaşır;

1. İçsel İletişim: Kişinin kendi kendine kurduğu iletişim şeklidir. İç ses ile düşünmek, kendine kendine konuşmak gibi.
2. Kişiler Arası İletişim: İki kişinin birbiriyle kurduğu iletişim şeklidir. Sohbet, tartışma, fikir alışverişi gibi.
3. Grup İletişimi: İkiden fazla kişinin birbiriyle kurduğu iletişim şeklidir. Arkadaş ortamları, iş çevreleri, sosyal gruplar gibi.
4. Örgütsel İletişim: Birden fazla kişinin bir araya gelerek, ortak amaçlar doğrultusunda koordineli çalıştıkları organizasyonlarda kurduğu iletişim şeklidir. İnsan kaynakları, kamu yönetimi, işletme gibi.

* Bu noktada duralım; kurumsal iletişim ve halkla ilişkiler uygulamaları bazı kaynaklarda örgütsel iletişim başlığı altında incelenir. Ajans olarak bu sınıflandırmayı kabul etmemiz pek olası değil çünkü bize göre örgütsel iletişim kapsam olarak daha ziyade örgütün içerideki iletişimiyle ilgilidir. Ancak Kurumsal İletişim dinamikleri ve bu dinamiklerin iletişim konusundaki uygulama biçimleri tamamen yeni bir yöntem ve farklı bir başlık altında olmayı hak ediyor. Hatta bu iletişim şeklinde yepyeni bir başlık da verilmeli. Başlık konusundaki önerimiz ise; Stratejik İletişim.

5. Stratejik İletişim: Bir kurumun sosyal paydaşları ile kurduğu iletişim şeklidir. Stratejik iletişim tanımı üzerinde duralım; Bir markanın, paydaşları ile kuracağı iletişimin çerçevesini belirlemek için doğru stratejilerle oluşturan yol haritasıdır. Markanın ne zaman, nerede, neyi, nasıl ve niçin yapacağı stratejik iletişim yönetimidir. Markanın sahip olduğu tüm manevi zenginliği yani marka itibarını stratejik iletişim yönetir.

Stratejik İletişim ve İtibar Yönetimi kavramlarının hem Türkiye'de hem de yurt dışında tanınmasına öncülük eden kıymetli hocamız Salim Kadıbeşegil, stratejik iletişimi şöyle özetliyor;

"Stratejik iletişim, markalar için önemli bir süreç. Artık marka dediğimiz şeyin ana performans parametrelerini marka itibarı belirliyor. Dolayısıyla kurumsal iletişimcilerin, itibar yönetimi alanındaki etkinliklere kayması tüm iş dünyası için etkili, tüketicilerin ve yatırımcıların da yararına olacak. Etik olmak, adil olmak, güvenilir olmak, sorumlu olmak gibi kriterlere sahip markalar rekabet açısından da kendini ayrıştıracak gücü kazanacak. Ne kadar çok şirket DNA'sını bu değerlerle oluşturursa, çevre kirliliği ve sosyal sorunlar o kadar azalacak; hem tüketicinin hem de çalışanların memnun olduğu yapılar var olacak. Bu anlamda kurumsal iletişimcilere önemli bir rol düştüğünü düşünüyorum."


Bir Bilim Dalı Olarak; İletişim

İletişim Bilimi Nedir?

İletişim bilimi nedir sorusuyla başlayalım bir bilim dalı olarak iletişimi anlamaya. İletişim, disiplinlerarası niteliğinden dolayı pek çok disiplinin kavşağında yer alır. Kitle iletişiminde ortaya çıkan yeni teknolojilerin gelişmesi ile değişir, güncellenir ve bu nedenle iletişimin etki alanı sürekli olarak genişler. Medya, kamuoyu, kitle kültürü, internet ve teknik gelişmeler, iletişim biliminin hem çalışma alanıdır hem de güncellenme nedeni. Bugünün dünyasında tüm ekonomik, siyasi ve sosyal faaliyetler, merkezinde iletişim olan bir yapı ile kontrol edilir ve yönetilir.

İletişim Bilimleri, toplumu oluşturan en küçük birim olan insan ile başlayıp sonrasında grup, örgüt ve kurumların kendi aralarında ve haricindeki kitlelerle iletişim amaçlı kurdukları süreçleri ve yöntemleri inceleyen sosyal bir akademik disiplindir. Sosyoloji, psikoloji, antropoloji, hukuk, sanat gibi farklı disiplinlerden beslenir. Mağara duvarlarındaki resimlerle başlayan iletişim süreci bugün akıllı cihazlar ile devam ediyor. İletişimin tarihsel gelişimini anlamak, akademik ve sektörel anlamda başarılı uygulamalar var edebilmek açısından önem taşır. Ayrıca iletişimle ilgili tüm bu gelişim süreci bize iletişimin ruhunu anlama fırsatı sunar. Bir an düşünelim; paleolitik dönem insanları neden mağara duvarlarına o resimleri yapma ihtiyacı duymuş olabilir?


İletişimin Ruhunu Anlamak

Ruh, aslen o ruhun varlığını fark etme meselesidir. İletişim konusundan bağımsız olarak, herhangi bir şey ancak ruhu anlaşıldığında görünür olur. Aynı durum iletişimin ruhunu anlamakta da geçerlidir.

'Genel kavramı ve en geniş anlamıyla iletişim'in ruhu insan olmak olarak tanımlanabilir. Bazı kaynaklarda yer alan iletişim insanî bir bilimdir cümlesi, yaptığımız ruh tanımını destekliyor. İnsan olmanın getirdiği çok yönlülük, iletişimde multi-disipliner yapı ile çıkıyor karşımıza. İletişim şekillerinin her biri kendi özelinde değerlendirildiğinde, hepsinin ruhunun farklı olduğu görülüyor;

İçsel iletişimin ruhu anlayıştır. Kişinin içsel iletişim süreci kendi isteklerini, beklentilerini ve düşüncelerini doğru anlaması üzerine kuruludur.

Kişiler arası iletişimin ruhu paylaşımdır. İki kişi arasındaki iletişim süreci bilginin, mesajın, deneyimin kaynak ile alıcı arasındaki paylaşımı üzerine kuruludur.

Grup iletişiminin ruhu etkileşimdir. İkiden fazla kişi arasındaki iletişim süreci kişiler arasındaki bilgi alışverişinin yarattığı etkileşim üzerine kuruludur.

Örgütsel iletişimin ruhu ortak amaçtır. Örgüte mensup kişiler arasındaki iletişim süreci ortak amaçlar doğrultusunda kurgulanan koordinasyonun sağlanması üzerine kuruludur.

Stratejik iletişimin ruhu ise adından da anlaşılabileceği gibi tamamen stratejidir. Marka ve paydaş grupları arasındaki iletişim süreci marka stratejileri doğrultusunda oluşturulan mesajların doğru kanaldan, doğru zamanda, doğru şekilde ilgili hedef kitleye iletilmesi üzerine kuruludur.

Tüm iletişim şekilleri farklı bir ruh ve farklı bir süreç ile işliyor olsa da hepsinin ortak noktası duygulardır. Duygu, iletişimi şekillendiren, değiştiren, yönlendiren ve niteliğini etkileyen ana unsurdur. Kişinin kendi duygularını anlaması, karşıdaki kişinin duygularını anlamak, grupta etkileşim yaratan duyguyu anlamak, örgüt motivasyonu sağlayan duyguyu anlamak ve paydaş gruplarını harekete geçirecek duyguları anlamak... İşte özetle iletişimin ruhunu anlamak meselesi.

Kıymetli hocamız Haluk Gürgen, iletişimin sırrını şöyle açıklar;

"İletişimin sırrı insan olmakta. Yani insan olarak çok zenginiz, özellikle bizim zenginliğimizi yaratan şey aklımız olduğu kadar duygularımız, dolayısıyla iletişimde duyguların yerini çok önemsiyorum. Ve duygulara yönelen, duygulardan yola çıkarak o insanca sıcaklığı, samimiyeti, açıklığı yaşatan yaşanması için mücadele veren, bu konuda sürekli hem birey hem kurum olarak eksiğini görüp onu tamamlamak için çaba harcayan insanlara ve kurumlara hayranım, çünkü bunun sonu yok."

Aynı segmentte yer alan benzer iki markanın tüketici tarafından farklı algılanmasının tek nedeni yine duygudur. Markaların sahip olduğu farklı ruh, iletişim dilini, şekillerini ve yöntemlerini de farklılaştırır. Hedef kitle tarafından iki markanın tamamen farklı olarak algılanması bu yüzdendir. Tüketici, markanın mesajına maruz kaldığı an o mesajı hangi duygu ile kodlarsa, bundan böyle markayı da o duygu ile algılar. Artık marka tüketicinin kafasında o duygu çerçevesinde konumlanmıştır.

En başta da belirtmiştik; incelikli iştir iletişim. Hem bütünsel hem de bireysel olarak kurulan her iletişim süreci üzerinde incelikle düşünülmeyi hak eder. Bu, kendimizle kurduğumuz iletişimi kuvvetlendirir. Sonra kişilerle kurduğumuz iletişim değişir. Gruplar ve örgütler içindeki iletişime yaklaşımımız da farklıdır artık. İşte bu yüzden mühimdir iletişimin ruhunu anlamak.

  • #iletisimnedir
  • #iletisimianlamak
  • #iletisimbilimi